IMF’nin Ekim 2024 tarihli Dünya Ekonomik Görünüm raporu, küresel ekonomik dengeler ve Türkiye ekonomisinin geleceği açısından önemli ipuçları taşıyor. Rapor, hem küresel çapta ekonomik büyümenin zayıf fakat istikrarlı seyredeceğini öngörüyor hem de Türkiye için çeşitli tahminlerde bulunuyor.
Küresel Ekonomiye Genel Bakış
IMF raporunda küresel ekonomik büyümenin yüzde 3,2 seviyesinde kalacağı belirtiliyor. Büyüme oranının istikrarlı olmasına rağmen yetersiz kalması, COVID-19 sonrası toparlanmanın beklenen ivmeyi yakalayamamasından kaynaklanıyor. Küresel ekonomi, pandemi, jeopolitik gerginlikler, enerji krizleri ve iklim değişikliğinin yarattığı riskler altında gelişimini sürdürüyor. Bu rapor, dünya genelinde belirsizliklerin ve risklerin halen yüksek olduğunu vurguluyor.
Türkiye Ekonomisi
Türkiye ekonomisi için büyüme beklentisi bu yıl yüzde 3 olarak belirlenmiş. Ancak, IMF’nin temmuz ayındaki tahminlerine göre 2024’teki büyüme beklentisi yüzde 3,6’dan yüzde 2,7’ye çekildi. Bu revizyon, Türkiye’nin büyüme dinamiklerindeki kırılganlığı ve belirsizlikleri ortaya koyuyor. Aynı zamanda enflasyonun yüzde 43’le yüksek bir seviyede kalacağı öngörülüyor. Enflasyonla mücadelede Türkiye’nin mevcut ekonomik politikalarının yeterince etkili olup olmayacağı tartışmaya açık bir konu. İşsizlik tahminlerinin 2024’te yüzde 9,3 olacağı da göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’nin önündeki en büyük zorlukların enflasyon ve istihdam olduğu söylenebilir.
IMF, küresel ekonomide 5 yıl sonraki büyümenin yüzde 3,1 ile “vasat” kalacağını ifade ediyor. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için bu düşük büyüme oranı, ekonomik kırılganlıkları artırabilir. IMF’nin dikkat çektiği nüfusun yaşlanması ve düşük verimlilik gibi yapısal sorunlar da Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor.
Oku: “Japonya’nın Ekonomik Uyum Süreci: Likidite, Jeopolitik Riskler ve Piyasa Dengesi“
Raporda Öne Çıkan Başlıklar
- Küresel Büyüme Zayıf Kalacak: IMF, dünya ekonomisinin bu yıl ve gelecek yıl için yüzde 3,2 oranında büyümesini öngörüyor. Ancak, bu büyüme hızı pandemi öncesi seviyelerin gerisinde ve uzun vadede iyileşme sınırlı.
- Enflasyonun Azalacağı Bekleniyor: 2022’de zirve yapan küresel enflasyonun gelecek yıl sonunda yüzde 3,5’e gerilemesi bekleniyor. Ancak bazı ülkelerde fiyat baskıları devam ediyor.
- Amerika ve Avrupa Karşılaştırması: ABD ekonomisinin büyüme tahmini yükseltilirken, Euro Bölgesi ve Almanya’nın büyüme beklentileri düşürülmüş durumda. ABD ekonomisinin dayanıklı yapısına karşılık Avrupa’nın zayıf büyüme performansı dikkat çekiyor.
- Türkiye’nin Enflasyon Sorunu: Türkiye’de enflasyonun yüksek kalmaya devam edeceği öngörülüyor. IMF, yıl sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 43 olacağını tahmin ederken, 2025 yılı sonunda bu oranın yüzde 24’e gerileyeceğini öngörüyor.
- Riskler ve Belirsizlikler: Küresel ekonomi için en büyük riskin politik belirsizlikler olduğu belirtiliyor. Jeopolitik gerginlikler, enerji krizi ve ticaret savaşları gibi unsurlar, dünya ekonomisinde aşağı yönlü baskı yaratıyor.
Geleceğe Yönelik Öngörüler
Küresel ekonomideki belirsizliklerin, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için zorluklar yaratmaya devam edeceği aşikar. Türkiye’nin enflasyon, işsizlik ve büyüme konularındaki mücadelelerinin, küresel gelişmelere paralel olarak daha dikkatle yönetilmesi gerekecek. Eğer enflasyonla mücadelede başarılı olunmazsa, bu durum istihdam ve yatırım ortamını olumsuz etkileyebilir. Küresel anlamda ise, ABD’nin güçlü büyüme performansı sürse bile, Avrupa’nın durgun yapısı ve Çin gibi büyük ekonomilerin yavaşlaması dünya ticaretini olumsuz etkileyebilir.
IMF’nin uyarıları dikkate alındığında, Türkiye’nin hem para politikalarında hem de yapısal reformlarında kararlı adımlar atması gerekiyor.