Kripto paralara etkisini incelemeden önce, IMF Ekim 2024 Raporu: Küresel Ekonomide Büyüme ve Türkiye’nin Geleceği yazımızı inceleyebilirsiniz.

IMF raporunda ABD ekonomisi için büyüme beklentileri yukarı çekilirken, enflasyonun düşme eğiliminde olması, kripto para piyasaları açısından ilginç bir tablo sunuyor. ABD’de enflasyonun düşmesi, merkez bankasının faiz artırma hızını yavaşlatabileceği anlamına gelir. Bu da geleneksel finansal varlıklara güvenin artmasıyla kripto para piyasasında kısa vadeli bir duraklama yaratabilir. Ancak, kripto paralar uzun vadede merkeziyetsiz yapıları ve enflasyona karşı bir güvence sunma iddialarıyla yatırımcıların ilgisini çekmeye devam edebilir. Özellikle düşük faiz oranları, yatırımcıları daha riskli varlıklara yönlendirebilir.

Avrupa’ya gelince, Euro Bölgesi’ndeki zayıf büyüme ve enflasyonla ilgili belirsizlikler, kripto para piyasaları açısından farklı bir dinamik yaratıyor. Avrupa ekonomisinde büyüme beklentilerinin düşmesi, geleneksel varlıklara olan güvenin sarsılmasıyla sonuçlanabilir ve yatırımcıları alternatif arayışlara itebilir. Avrupa’daki düzenleyici çerçevenin kripto paralara bakışı ABD’ye kıyasla daha sert olsa da, zayıf büyüme dönemlerinde riskli ve yenilikçi varlıklara yönelme eğilimi devam edebilir. Bu da kripto paralara olan talebin Avrupa’da özellikle belirsizlik dönemlerinde artabileceğini gösteriyor.

Özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise enflasyona karşı korunma amacıyla kripto varlıkların popülaritesi daha da artabilir, ancak bu durum aynı zamanda finansal istikrarsızlık risklerini de beraberinde getirebilir.

Sonuç olarak, ABD’de enflasyonun düşmesiyle merkez bankasının sıkılaştırıcı politikalarda yumuşama ihtimali, kripto piyasalarını doğrudan etkileyebilirken, Avrupa’da ekonomik zayıflığın sürmesi kripto paralara olan ilgiyi artırabilir. ABD ve Avrupa’daki bu farklı ekonomik görünüm, kripto piyasalarının geleceği açısından iki farklı senaryo ortaya koyuyor.

Oku: “Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Kripto Kararlarının Yapay Zeka Destekli Açıklama ve Örnekleri“