ABD başkanlık seçimleri sonrasında azalan siyasi belirsizlikler, küresel piyasalarda genel bir rahatlamaya yol açtı. ABD borsaları seçim sonrası kazançlarla kapanırken, yatırımcıların risk iştahını gösteren VIX endeksi de düşüş eğiliminde. Özellikle dolar, küresel piyasalar karşısında değer kazanırken, Brent petrol fiyatlarının toparlanması enerji piyasasında bir canlılık sinyali verdi. Yine de piyasalarda temkinli bir iyimserlik var; zira Michigan Tüketici Güven Endeksi gibi verilerin sınırlı etkileri göz önüne alındığında, piyasalar hala FED ve ABD ekonomisine yönelik sinyallere duyarlı.

FED’in FOMC toplantısında aldığı 25 baz puanlık faiz indirimi kararı, piyasaların beklentileri doğrultusunda karşılandı. Başkan Powell’ın faiz artırımı planlarının olmadığını ve faizlerin kademeli olarak nötr seviyeye çekileceğini belirtmesi, FED’in enflasyonda ve istihdam piyasasında ılımlı iyileşmeler gördüğünü yansıtıyor. Powell, seçimlerin kısa vadeli para politikalarını etkilemeyeceğini ifade ederken, işsizlik maaşı başvuruları ve işgücü maliyetlerinin nispeten sabit seyretmesi, FED’in gevşek para politikasına devam edebileceği yönünde beklentileri artırıyor. Bu durum, ABD ekonomisinde kontrollü ve istikrarlı bir toparlanma beklentisine yönelik güçlü bir sinyal olarak değerlendiriliyor.

Oku: “IMF Ekim 2024 Raporu: Küresel Ekonomide Büyüme ve Türkiye’nin Geleceği

Euro Bölgesi’nde Eylül ayında beklenenden yüksek gelen perakende satış verileri, iç talepte bir toparlanmaya işaret ediyor. Satışlardaki genişlemenin, özellikle gıda dışı ürünlerde artış göstermesi, Euro Bölgesi’nin iç talep kaynaklı büyümeye daha fazla dayandığını gösteriyor. Ancak, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirimi patikasına yönelik önemli bir değişiklik beklenmiyor. İngiltere Merkez Bankası (BoE) da politika faizini 25 baz puan indirerek %4,75’e çekti. BoE Başkanı Bailey, enflasyonun düşüş trendini sürdürmesi halinde faiz indirimlerinin hızlanabileceğini, ancak yeni hükümetin bütçe planının enflasyonist baskılar yaratabileceğini belirterek ihtiyatlı bir duruş sergiledi.

Türkiye’de ise TCMB’nin yıl sonu enflasyon tahminini %43 seviyesine çıkarma beklentisi, ülkenin faiz politikaları üzerindeki baskıyı artırıyor. Ekim ayı enflasyon verisi sonrası bu revizyonun, TCMB’nin faiz kararlarını da etkilemesi muhtemel görünüyor. Türkiye’de enflasyon beklentilerinin yukarı yönlü revize edilmesi, önümüzdeki dönemde faiz artırım beklentilerini tetikleyebilir. Ancak bu politikaların iç talep ve büyüme üzerinde yaratacağı etkiler de yakından izlenecek.